30 Mayıs 2013 Perşembe

Yağmurlu bir gecede olmalı yiğidim gidişin,
belli olmamalı gözyaşını cemalinde silişin!
Fasıl tamamdır , belalara gül ekmenin vadesi doldu!
Cemre görmeden o güller saralıp soldu!
Hezimetler değilde , emeğin hüsranı sana zordu!
Omzunda paltosu, serinde tütsüsü,
o dünyasını sırtlayacak çantasına kordu!
***
gün dönümü olmalı seninin gidişin,
garptan - şarka , hafifçe de şimala,
mutlaka gözüne sokmalı hatıralarını bu yolculukta sakarya!
Bir keman sesi hıçkırıklarına ahenk katmalı mesela,
buğlu camlara bulaşmalı inkisarı hayaller ellerinden,
mazi haykırmalı kuyunun en derin yerinden,
bir esinti koparmalı bu hülyadan seni serinden ,
hayat olunca böyle arapsaçı keşmekeş,
yaşanmalı bağlanmadan, kanmadan serkeş!
Düğümlere üflüyor faişe ruhlular,
kaç güzel gördüm cismi peri dahili leş!
Neyine ulan senin , küçük sıcak bir yuva sadıkane bir eş?
Azat değil benliğin , belinden düğümlenmiş bin yıllık yemin!
Ey küheylan yılkı da değilsin demir ellerde gem'in!
Bir sigara dumanı, bayat terminal çayında bir kasım akşamındadır demin!
üç beş dost yüzü tebessümle bakmalı ardından,
ödün verme düşme sakın donuk gardından!
Sukut ile başlamalı yolculuğun
bir fırtına gibi,
dalmaktan imtina etme , zira yok hayatın dibi!
Helezonlar büyüyor her göz kırpışımda fikrimde,
kalem son faslındır elimde irkilme!


(Manas Aşkın Demirkol.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder